Türkiye'de kültürel dönüşümler ve felsefe eğitimi / Osman Kafadar.
Materyal türü: MetinDil: Türkçe Seri kaydı: İz yayıncılık : 308 ; inceleme-araştırma dizisi : 71Yayın ayrıntıları:istanbul : İz yayıncılık 2000. Tanım: 544 sayfa : belge, tablo, şema ; 21 cmISBN:- 9753554273
- 107 KAF.T 2000
Bibliyografik Notlar:
Özet: Çağdaş Türk felsefi düşüncesinin sosyo-politik sorunların derinden yaşandığı bir ortamda ortaya çıkıp gelişmek zorunda kalması, Türkiye'de felsefenin bir talihsizliği olagelmiştir. Türk düşüncesinin gelişim sürecinde aşamadığı ve kısaca "pragmatik olma" olarak nitelenen bu özellik, felsefenin dünya görüşü olarak algılandığı bir tutumun yerleşmesine yol açmıştır. İkinci Meşrutiyet döneminde felsefenin "dünya görüşü" olarak algılanması ve hatta felsefeyi bu çerçevede işe koşmak tutumu, Batılılaşma sürecinin ivme kazandığı Cumhuriyet döneminde yeni boyutlar kazanarak sürmüştür.
Kaynakça kitabın arkasındadır.
Materyal türü | Geçerli Kütüphane | Yer Numarası | Durum | İade tarihi | Barkod | |
---|---|---|---|---|---|---|
Kitap | Türkiye Maarif Vakfı Eğitim İhtisas Kütüphanesi Genel Koleksiyon | 107 KAF.T (Rafa gözat(Aşağıda açılır)) | Kullanılabilir | 0000063 |
Türkiye Maarif Vakfı Eğitim İhtisas Kütüphanesi raflarına göz atılıyor, Raftaki konumu: Genel Koleksiyon Raf tarayıcısını kapatın(Raf tarayıcısını kapatır)
100.4 TOP.V Var olmak / | 102 ÜMÜ.D Devlet ve toplum felsefesi üzerine denemeler / | 103 DUR.K Kutadgubilig Türkçenin felsefe-bilim sözlüğü / | 107 KAF.T Türkiye'de kültürel dönüşümler ve felsefe eğitimi / | 107 TOP.F Felsefe / | 109 RUS.H History of western philosophy / | 110 ÖZD.İ İbn Sina-Descartes Metafiziği / |
Kaynakça kitabın arkasındadır.
Çağdaş Türk felsefi düşüncesinin sosyo-politik sorunların derinden yaşandığı bir ortamda ortaya çıkıp gelişmek zorunda kalması, Türkiye'de felsefenin bir talihsizliği olagelmiştir. Türk düşüncesinin gelişim sürecinde aşamadığı ve kısaca "pragmatik olma" olarak nitelenen bu özellik, felsefenin dünya görüşü olarak algılandığı bir tutumun yerleşmesine yol açmıştır. İkinci Meşrutiyet döneminde felsefenin "dünya görüşü" olarak algılanması ve hatta felsefeyi bu çerçevede işe koşmak tutumu, Batılılaşma sürecinin ivme kazandığı Cumhuriyet döneminde yeni boyutlar kazanarak sürmüştür.