000 02108nam a22003137a 4500
003 KOHA_MİRAKIL
005 20250416111502.0
008 250103b tu ||||| |||| 00| 0 tur d
020 _a9758988840
020 _a9789758988840
040 _aTR-IsTMV
_btur
_cTR-IsTMV
041 _atur
082 _a398.5
_bMÜS 2007
082 _a415
_bMÜS 2007
245 0 _aMüseyyeb-name /
_chazırlayan : Mehmet Dursun Erdem.
250 _a1. Baskı
260 _aAnkara :
_bHece Yayınları,
_c2007.
300 _a301, [50] sayfa ;
_c24 cm.
490 0 _aHece Yayınları
_v175
490 0 _aDestan
_v4
500 _aArka Kapak: Milletler tarihi görmek istedikleri gibi destanlaşır. Türk destanları incelendiğinde Anadolu’nun herhangi bir köşesindeki sıradan bir kişinin bile destan kahramanı şahsında, Hint’ten Çin’e, Afrika’dan Avrupa’ya bütün dünyaya düzen verdiği görülür. Hatta birçok destanda bu da yetmez, kahraman dünyaya nizam verdikten sonra dünyanın ötesine, Kaf dağının arkasına dahi gider; oraya da düzen ve intizam verir. Bu anlamda destanlar, milletlerin ideallerini, amaçlarını, hayata bakış tarzlarını ve yaşayış biçimlerini bünyesinde barındıran paha biçilmez metinlerdir. Elinizdeki destan, 7-8. yüzyılda, Kerbela olayının ardından, Müseyyeb Gazi’nin şahsında Yezid ve çevresindekilerden intikam almayı anlatır. Destanda, Yezidilerle yapılan mücadeleler akıcı bir üslupla sunulur. Müseyyeb Gazi destanı yazıya geçirilirken anlatıma müstensihin ağız özelliklerinin fazlaca nüfuz ettiği görülür. Destanın bu niteliği, onu, Eski Türkiye Türkçesi ağızları açısından bir hazine durumuna getirir. El yazma metnin çeviryazısı ortaya konurken giriş, dil incelemesi ve dizin kitaba dahil edilmiştir.
504 _aKaynakça ve dizin vardır.
650 _aDestan
650 _aHalkbilim
650 _aDestanlar, halk masallarını içeren kitapçıklar
700 1 _aErdem, Mehmet Dursun
_ehazırlayan
900 _aMehmet Faruk AKGÜL
_bHacer PERGEL
942 _cBK
_2ddc
999 _c6468
_d6468