Amazon kapak resmi
Amazon.com'dan alınan resim

Ahlak eğitimi / Emile Durkheim ; çeviren : Oğuz Adanır.

Yazar: Katkıda bulunan(lar):Materyal türü: MetinMetinDil: Türkçe Yayın ayrıntıları:İzmir : Dokuz Eylül Yayınları 2004. Baskı: 1. BaskıTanım: 240 sayfa ; 21 cmISBN:
  • 9756981679
  • 9789756981672
DDC sınıflandırma:
  • 377 DUR.A 2004
Özet: Emile Durkheim'in, yüzyıl önce (1902-1903) Sorbonne'da, öğretmenlik bölümü öğrencilerine Ahlak Eğitimi başlığı altında sunduğu bu sosyoloji ders notları bir başyapıt niteliğine sahiptir. Modern toplumun sahip olması gereken laik ahlak anlayışının ilkokul çağındaki çocuğa nasıl aktarılabileceğini ve öğretmenin bu konudaki yadsınması mümkün olmayan önemini bilimsel argümanlara dayanarak gösteren ünlü Fransız sosyolog ve düşünür, bu çalışmasıyla yalnızca içinde yaşadığı topluma değil, laik yaşam biçimini benimsemiş bütün toplumlara büyük bir hizmet sunmuştur. Yeğeni ve en yakın çalışma arkadaşlarından biri olan Marcel Mauss; "Dukheim'in en önemli çalışmaları aile ve ahlak üstüne olanlardır" demektedir. Yirminci yüzyıl başında ülkemizde bilinen ve tanınan bir isim olan Durkheim'le Ziya Gökalp ve başka sosyal bilimcilerin ilgilenmiş olduğunu biliyoruz (Bu metnin ilk çevirisi M.F. Bezirci tarafından yapılmış ve 1938 yılında İstanbul'da yayınlanmıştır). Ahlaki açıdan içinden geçmekte olduğumuz olağanüstü çalkantılı (belki de kaotik!) dönemde, böyle bir metnin mevcut karmaşanın açıklığa kavuşması konusunda önemli bir katkı sağlayabileceğine inanıyoruz. Çünkü toplumumuz giderek modern bir toplum görünümü sunmasına karşılık, hangi ahlak kurallarına uyması gerektiğini bilemiyor gibidir. Dine bağlı görünenlere mi? (Kemalist) Laik yaşamın sunduklarına mı? Neo-liberal bir iktisat kökenli biçimselliğe mi? Sözde ahlak kurallarına mı? Töresel olanlara mı? Yoksa kafasına uygun olanlara mı uymak istemektedir. Bu kadar değişik ahlak anlayışına sahip bir toplumun aslında hiçbirine uymadığı söylenemez mi? Türkiye toplumunun en önemli güncel sorunlarından biri budur. Bu sorunu çözemediği sürece ikinci sınıf bir toplum olarak kalmaya mahkum görünmektedir. Durkheim, tam da bu noktada çok önemli açıklamalar yapmakta ve laik ahlak anlayışını rasyonel düşünce üstüne oturtmaktadır.
Yıldız derecelendirmeleri
    Ortalama derecelendirme: 0.0 (0 oy)
Mevcut
Materyal türü Geçerli Kütüphane Yer Numarası Durum İade tarihi Barkod
Kitap Kitap Türkiye Maarif Vakfı Eğitim İhtisas Kütüphanesi Genel Koleksiyon 377 DUR.A Kullanılabilir 0000203

Emile Durkheim'in, yüzyıl önce (1902-1903) Sorbonne'da, öğretmenlik bölümü öğrencilerine Ahlak Eğitimi başlığı altında sunduğu bu sosyoloji ders notları bir başyapıt niteliğine sahiptir.

Modern toplumun sahip olması gereken laik ahlak anlayışının ilkokul çağındaki çocuğa nasıl aktarılabileceğini ve öğretmenin bu konudaki yadsınması mümkün olmayan önemini bilimsel argümanlara dayanarak gösteren ünlü Fransız sosyolog ve düşünür, bu çalışmasıyla yalnızca içinde yaşadığı topluma değil, laik yaşam biçimini benimsemiş bütün toplumlara büyük bir hizmet sunmuştur. Yeğeni ve en yakın çalışma arkadaşlarından biri olan Marcel Mauss; "Dukheim'in en önemli çalışmaları aile ve ahlak üstüne olanlardır" demektedir.

Yirminci yüzyıl başında ülkemizde bilinen ve tanınan bir isim olan Durkheim'le Ziya Gökalp ve başka sosyal bilimcilerin ilgilenmiş olduğunu biliyoruz (Bu metnin ilk çevirisi M.F. Bezirci tarafından yapılmış ve 1938 yılında İstanbul'da yayınlanmıştır).

Ahlaki açıdan içinden geçmekte olduğumuz olağanüstü çalkantılı (belki de kaotik!) dönemde, böyle bir metnin mevcut karmaşanın açıklığa kavuşması konusunda önemli bir katkı sağlayabileceğine inanıyoruz. Çünkü toplumumuz giderek modern bir toplum görünümü sunmasına karşılık, hangi ahlak kurallarına uyması gerektiğini bilemiyor gibidir. Dine bağlı görünenlere mi? (Kemalist) Laik yaşamın sunduklarına mı? Neo-liberal bir iktisat kökenli biçimselliğe mi? Sözde ahlak kurallarına mı? Töresel olanlara mı? Yoksa kafasına uygun olanlara mı uymak istemektedir. Bu kadar değişik ahlak anlayışına sahip bir toplumun aslında hiçbirine uymadığı söylenemez mi? Türkiye toplumunun en önemli güncel sorunlarından biri budur. Bu sorunu çözemediği sürece ikinci sınıf bir toplum olarak kalmaya mahkum görünmektedir. Durkheim, tam da bu noktada çok önemli açıklamalar yapmakta ve laik ahlak anlayışını rasyonel düşünce üstüne oturtmaktadır.