TY - BOOK AU - Peyami Safa TI - Eğitim, gençlik, üniversite / T2 - Ötüken SN - 9789754370348 U1 - 370.956 PY - 2021/// CY - İstanbul : PB - Ötüken Neşriyat KW - Eğitim KW - Tarih KW - Türkiye N1 - Bugünün gençlerini yarının yetişkinleri olarak görmek gerekir. Peki bu gençliğin meseleleri nelerdir, gençlik nasıl eğitilmelidir; gençliğin meseleler karşısındaki tavrı ve millî meselelere bakışı ne olmalıdır? Gençlikten beklenenleri ve gençliğe verilmesi gerekenleri ihtiva eden bir el kitabı N2 - Peyami Safa 02 Nisan 1899`da İstanbul`da doğdu, 15 Haziran 1961`de İstanbul`da yaşamını yitirdi. Psikolojik romanlarıyla tanınan yazar. Şair İsmail Safa`nın oğlu. Babası Sivas`ta sürgünde yaşamını yitirdi. Yoksulluk ve 9 yaşında yakalandığı kemik veremi nedeniyle düzenli bir eğitim almadı. Bir yandan çalışırken bir yandan da kendi kendini yetiştirdi. 13 yaşında hayata atıldı. Posta Telgraf Nezareti`nde memur olarak çalıştı. 1914-1918 arasında öğretmenlik, 1918-1916 arasında gazetecilik yaptı. Hayatını yazıları ile kazandı. Babası gibi şair olan amcaları Ahmed Vefa ve Ali Kâmi`nin yönlendirmesiyle edebiyata başladı. Kardeşi İlhami ile çıkardığı "Yirminci Asır" adlı akşam gazetesinde "Asrın hikâyeleri" başlığıyla yazdığı magazin hikayeleriyle dikkat çekti. Para kaygısıyla yazdığı sıradan yazılarda annesi Server Bedia`nın adından esinlenerek yarattığı "Server Bedii" takma adını kullandı. Bu isimle kaleme aldığı "Cingöz Recai" isimli polisiye dizi romanları büyük ilgi gördü. Kültür Haftası (21 sayı, 15 Ocak-3 Haziran 1936) ve Türk Düşüncesi (63 sayı, 1953-1960) adlarında iki dergi çıkardı. Tasvîr-i Efkâr, Cumhuriyet, Milliyet, Tercüman, Son Havadis gazetelerinde yazdı. Çok sevdiği oğlu Merve`yi askerlik hizmeti yaparken kaybedince derinden sarsıldı. Bu olaydan birkaç ay sonra İstanbul`da beyin kanaması sonucu yaşamını yitirdi. Edirnekapı`da toprağa verildi. Sanat, edebiyat, felsefe, psikoloji, sosyoloji gibi değişik alanlarda yazdığı yazılarla çok yönlü bir yazar oldu. 43 yıl hiç durmadan yazdı. İlk döneminde değişik ilgi alanları içinde sol eğilimli siyasal akımlara ilgi gösterdi. 1930`da basılan ve genç bir hastanın psikolojisini yansıtan otobiyografik romanı "Dokuzuncu Hariciye Koğuşu"nun ilk baskısını "Nâzım Hikmet"e ithaf etmişti. Ama 2`nci Dünya Savaşı`ndan sonra Nazileri savundu. Ölümünden bir süre önce metapsişik konulara yöneldi. 1949`da yayınlanan son eserlerinden "Matmazel Noraliya`nın Koltuğu"nda da tıp öğrenimi yaparken bunalıma girerek felsefeye yönelen ve sonuçta mistik dünya görüşünde karar kılan bir gencin öyküsünü anlattı. Edebiyat ve siyaset tartışmalarının hep içinde bulundu. Nâzım Hikmet, Nurullah Ataç, Zekeriya Sertel, Muhsin Ertuğrul, Aziz Nesin`le polemiklere girdi. Ayrıca ders kitapları da yazdı; Dizin vardır ER -