TY - BOOK AU - Ar,Mazlum AU - Yalanız,Yusuf TI - İslam dünyasının geleceği ve Filistin: İslam birliği kongresi SN - 9786057197009 U1 - 933 PY - 2022/// CY - Ankara PB - İSBAM Yayınları N2 - İslam Birliği ister kadim yönü ile İslam Medeniyeti’nin siyasal tasavvuru üzerine geliştirilen umdeler ve pratikler üzerinden olsun isterse modern yönü ile ulusüstücülük anlayışıyla gerçekleştirilen birlik modelleri ve prototipler üzerinden olsun çağımıza ışık tutan önemli bir gerçeklik olarak karşımızda durmaktadır. İslam Birliği değişen dünya siyasalı karşısında farklı motiflerde karşımıza çıkmakla birlikte günümüzdeki anlamı ve fiili oluşumu bakımından yeni bir görünüm arz etmektedir. İslam Birliği özellikle Osmanlı Devleti’nin gerileme ve yıkılış evresinde ve İslam toplumlarının ayrışma sürecinde bir kurtuluş umudu olarak süregelmiştir. Ancak İslam aleminin içinde bulunmuş olduğu zorluklar ve ulus devlet anlayışının hakim oluşu İslam Birliği’nin tesisi nokta-i nazarında yeni yaklaşımları beraberinde getirmiştir. Bunlardan en önemlisi ise 1969 yılında Milli Görüş Hareketi’nin ortaya çıkışıyla birlikte ortaya çıkmıştır. Milli Görüş Hareketi’nin özellikle İslam Birliği bağlamında Türkiye siyasetine, Müslümanlara ve İslam dünyasına kazandırdığı beş önemli başlık vardır. Birincisi, Milli Görüş metafizik alemi; fizik alemine intikal ettirmiştir. “Maneviyatı”, “ahlaki değerleri” ve metafizik aleme dair kavramları özgün bir dil kullanarak kamuya ve siyasal alana taşımıştır. İkincisi, siyaset yoluyla “tarih bilincini” yeniden inşa etmeye çalışmıştır. Bunu da sadece mevcut ülke coğrafyasının değil, medeniyet mirası olarak devralınan havza üzerinden değerlendirmiştir. Üçüncüsü, marjinalleştirilmek ve yok edilmek istenen Müslümanlığı ve Müslümanları; meşru zemin içerisinde merkeze taşımış ve “şuur” nosyonu üzerinden telakki sağlamıştır. Onları edilgen bir unsur olmaktan çıkartarak etkin ve etken hale getirmiştir. Dördüncüsü, ilişkileri kopan İslam dünyasıyla güçlü bağlar geliştirerek “ümmet” düşüncesini yeniden inşa etmiştir. Beşincisi de siyaset-ahlak ilişkisinin yeniden kurulmasına katkı sağlayarak İslam Medeniyeti tasavvurunu birey, toplum ve düzen bazında “eylem” ya da kendi ıstılahı ile ifade edilirse “cihat” boyutu ile ele almıştır. Böylelikle İslam dünyasında yeni bir inkişaf olmuş ve İslam Birliği’nin tesis için öncelikli kurulması gereken kuruluşlar olarak İslam Ülkeleri Birleşmiş Milletler Teşkilatı, İslam Ülkeleri Ekonomik İşbirliği Teşkilatı, İslam Ülkeleri Ortak Para Birimi, İslam Ülkeleri Savunma İşbirliği Teşkilatı, İslam Ülkeleri Bilim ve Kültür İşbirliği Teşkilatı ile ileri bir model öne sürülmüştür. İslam Birliği’nin son 200 yılda yaşanan zorluklar karşısında sarsılmasıyla üzerinde ittifak ettiği diğer önemli konu olarak Filistin Meselesi gelmektedir. Tarihi serencamında Siyonizm ve emperyalist ülkelerin hançeri Filistin’e saplanmış ve Filistin’de bir işgal devleti kurulmuştur. Efendimiz Aleyhisselam’ın miraca çıktığı bu yer Arabıyla, Acemiyle, Sünnisiyle, Şiisiyle bütün İslam âleminin ortak paydası olarak kabul edilmektedir. Mescid-i Aksa’nın da içinde bulunmuş olduğu Filistin toprakları ve Kudüs sadece bir şehir, sadece bir mekân, sadece mukaddes bir belde değil, bir dava haline gelmiştir. Zulme karşı direnişin simgesi olmuştur. Kudüs, insanlığın adeta turnusol kâğıdıdır. Tarihi hakikatler göstermektedir ki Kudüs’e hâkim olan yeryüzüne hâkim olmuştur. Kudüs’e zulüm getiren yeryüzünü kana bulamış, barış ve huzur getiren yeryüzüne hakkı ve adaleti hâkim kılmıştır. Bugün işgal altındaki Filistin, Kudüs ve Mescid-i Aksa Müslümanların en çetin imtihanı olarak karşımızda durmaktadır. Kudüs, Müslümanların yeryüzünde olup bitenler karşısında nerede durduğunun, kimlerle olduğunun ve neye hizmet ettiğinin en önemli göstergesi olmuştur. İslam Birliği Araştırmaları Merkezi bu gerçekler ve çözümlemeler ışığında 2018 yılında kurulmuş ve İslam Birliği düşüncesinin gelişmesi ve İslam Birliği’nin tesisine katkı sağlaması için İslam Birliği Kongresi’ni düzenlemeyi kendisine en önemli çalışmalardan biri olarak addetmiştir. Bu minvalde her türlü ayrışmaya, iç çatışmalara, hatta vekalet savaşlarına rağmen ümmetin üzerinde ittifak ettiği davasının İslam dünyasının geleceği ile olan sarsılmaz birlikteliği ve bu belit durumun ümmet birliği ile olan bağlamını derinlemesine bir şekilde ele almak ve çözüm yolları ortaya koymak üzere “İslam Dünyasının Geleceği ve Filistin” temalı uluslararası bir kongre gerçekleştirmiştir. İslam Birliği meselesinin birçok yönü ile ele alınmaya çalışıldığı kongrede bütün İslam dünyasının temsil edilmesine özenle gayret gösterilmiş ve bu kapsamda akademi, siyaset, bürokrasi ve medya alanlarında ulusal ve uluslararası entelektüellerin katılımı sağlanmıştır. İki gün boyunca devam eden kongrede belirlenen konu başlıklarının tüm boyutlarıyla ele alınması amacıyla altı oturum gerçekleştirilmiş ve böylece saptanan temel sorunları bütünsel bir yaklaşımla ele almak üzere her bir oturum alanında uzman katılımcıların sunumlarıyla hitama erdirilmiştir. “Kudüs: İslam Dünyasının En Temel ve En Önemli Meselesi” başlıklı I. Oturumda Kudüs konusu tarihi, teolojik ve politik yönleriyle değerlendirilmiştir. “İslam Birliği: Geleceğe Dair Müslümanların Tek Yolu” başlıklı II. Oturumda günümüzde yaşanan farklıklar zemininde cereyan eden ayrışmanın esas dinamikleri ortaya konularak bunun İslam inancında nasıl temellendirildiği değerlendirilmiştir. “Filistin Davasının İslam Dünyasına Etkileri ve Ümmetin Sorumlulukları” başlıklı III. Oturumda İslam birliğinin yeniden tesisinde Filistin davasının etkileyici ve öncü rolü tartışılmıştır. Bu zeminde Müslümanların Filistin ve Kudüs davasına neden ve nasıl sahip çıkmaları gerektiği ele alınmış ve atılması gereken somut adımlar değerlendirilmiştir. “İslam Dünyasının Durumu ve Meseleleri: Sorunlar ve Çözümler” başlıklı IV. Oturumda Müslümanların karşılaşmış oldukları problemler ve bu problemlerin İslam birliğine gidilen yolda öncelikleri üzerinden ele alınarak farklı sorunsallaştırma ve tanımlamalardan kaynaklanan fikir ve eylem birliği krizine yönelik saikler değerlendirilmiştir. “Büyük Ortadoğu Projesi Bağlamında Yüzyılın Anlaşması, Hedefleri ve Arkasında Duranlar” başlıklı V. Oturumda ABD tarafından ilan edilen ve Filistin’in rızaya dayalı bir hegemonya zemininde tamamen işgaline alan açma girişimi olan Yüzyılın Anlaşması’na dair tarihsel dinamikler, jeopolitik bağıntılar ve aktörler ele alınmış, ayrıca Filistin mücadelesinin güçlenerek artan etkisinin anlaşma ile ilişkisi değerlendirilmiştir. “İslam Birliği Projesini Gerçekleştirmenin Şartları” başlıklı VI. Oturumda Müslümanların birlik olmasının İslami, siyasi ve kültürel dinamikleri ele alınarak bu hususta esas alınacak temel ilkelerin bağlamları değerlendirmiştir. Kongrenin son bölümünde ise tüm katılımcıların iştirakiyle sonuç bildirgesi ilan edilmiştir. Nihayetinde kongre süresince kayıt altına alınan bildiriler özenle incelenmiş, kapsamlı ve anlaşılır bir bütünlük oluşturacak şekilde tasnif edilmiş ve böylece siz değerli okurların istifadesine bu kongre kitabı sunulmuştur. Sizlerle buluşturulan bu çalışmanın hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, İslam Birliği’nin kurulması hususunda mihenk taşı olmasını Cenab-ı Hak’tan niyaz ediyoruz ER -