Beyat / Suvad Hadzic ; çeviren : Lejle Biogradlija Aksan.
Materyal türü: MetinDil: Türkçe Yayın ayrıntıları:Saraybosna Dobra knjiga 2022 Baskı: 1. BaskıTanım: 250, [3] sayfa ; 22 cmISBN:- 9789958276590
- Boşnakların gerçek kahramanlık hikayeleri
- 949.6 HAD.B 2022
Materyal türü | Geçerli Kütüphane | Yer Numarası | Durum | İade tarihi | Barkod | |
---|---|---|---|---|---|---|
Kitap | Türkiye Maarif Vakfı Eğitim İhtisas Kütüphanesi Genel Koleksiyon | 949.6 HAD.B (Rafa gözat(Aşağıda açılır)) | Kullanılabilir | 0003666 |
Türkiye Maarif Vakfı Eğitim İhtisas Kütüphanesi raflarına göz atılıyor, Raftaki konumu: Genel Koleksiyon Raf tarayıcısını kapatın(Raf tarayıcısını kapatır)
949.6 BEL.B Belgrade 1521-1867 / | 949.6 BOS.H Bosna & Herzegovina : Common history and multicultural atmospher in the balkans / | 949.6 DER.Ö Ötekileştirme üzerine kurulan kimlikler Makedonya / | 949.6 HAD.B Beyat / | 949.6 KAN.G Günümüzün diliyle Sarı Saltuk Baba : Makedonya Ohri / | 949.6 KAN.G Nasim rijecima Sari Saltuk : Bosna Hersek Blagay Tekkesi / | 949.6 KAN.G Günümüzün diliyle Sarı Saltuk Baba (Kaliakra/Bulgaristan) / |
Asıl mesleği öğretmenlik olmasına rağmen savaşta Bosna ordusunda görev yapan yazar Hadzic, "Beyat" kitabında bir kişinin değil, Bosnalı tüm gazilerin hikayesini anlattığını belirterek, "Bosna’daki savaş 27 yıl önce bitti, ancak Bosna’ya karşı savaş bugün de devam ediyor. Beyat’ı yazmamdaki amaçlardan biri, aslında hakikatin yalana galip gelmesiydi." dedi.
Boşnak halkının savaşta soykırım dahil birçok zulme maruz kaldığını vurgulayan Hadzic, "Ama yine de savaşta galip çıkan biz olduk. Zira, nihayetinde bir vatanımız var. Bunun ne demek olduğunu sadece vatanı olmayan anlar." diye konuştu.
Dış kapak:
Avluya girer girmez Meho'nun annesini gördük. Ona baktım. Acı dolu gözlerle bizi süzüyordu. Ömrü mücadelelerle geçmiş, hayatı boyunca Allah'ın rızasını kazanmak için çabalamış bir anneydi. Acı haberi söylemeyin, der gibiydi yüzü. Dizlerinin üstüne koyduğu elleri titriyordu. Gözlerimizin içine bakarak
"Meho öldü mü?" diye sordu titrek sesiyle.
Anneler hisseder. O da hissetmişti. O an kafam allak bullak olmuştu. Ne diyeceğimi bilemedim. Hemşire yanına gidip sakinleştirici bir iğne yapmak istedi.
"Gerek yok kızım! Allah'tan geldik, yine Allah'a döneceğiz." dedi kısık sesiyle. Sonra "Meho'm onların yanında mı kaldı?" diye ekledi.
Artık duygularımı kontrol etmekte zorlanıyor, buğulu gözlerine bakamıyordum. Boynumu büküp
"Hayır!.." dedim hemen.
"Elhamdülillah..."
Sustu, başka bir şey demeden evine girdi. O an sağ eliyle eşarbının kenarını tutup gözlerini sildiğini gördüm.